2.1
İkinci hafta. Bugün günlerden workshop (atölye). Fırat Neziroğlu eşliğinde beden, mekan ve boşluk üzerine temel tasarım öğelerini kendi bedenimiz üzerinde deneyimledik. Fırat Hoca bugüne kadar tanıdığım en enerjik insan. Bir o kadar pozitif bir insan ki yanındayken aklınızda en ufak kötü bir düşünce barındıramıyorsunuz. Spor salonunda yaklaşık 150 kişi çeşitli figürler denedik. Yürüdük, koştuk, zıpladık, etrafımızda döndük, yuvarlandık.. Tuhaf ama eğlenceli figürler sergileyerek elimizle, kolumuzla veya bacaklarımızla arkadaşımızı ve etrafımızdaki boşlukları taradık, ve onları tanımladık..
Bunları yaparken çok eğlendik. Ayrıca bugün çokta güzel bir çıkarım elde ettim. Fırat Hoca'nın söylediği ve bize tekrar tekrar söylettiği gibi "Hiçbir şeyi öylesine yapmıyorum". Size de tavsiyem şuandan itibaren hiçbir şeyi öylesine yapmayın. Öylesine konuşmayın, öylesine bir yere gitmeyin, öylesine ödev yapmayın, öylesine yaşamayın. Bu eğlenceli vakti birde selfie ile ölümsüzleştirdik. Umarım Fırat Hoca ile daha çok karşılaşırız. Belki bir kafede belki de dokuduğu halılarını sergilediği bir sergisinde...
Öğleden sonra stüdyoda 8-9 kişilik gruplara ayrıldık. Sabah ki workshopta yaptığımız gibi mekanı tartıp boşlukları tanımlayarak 3 dakikalık video çekmemiz istendi. Bu sefer tasarım öğeleri bizler olacağız, ben ve arkadaşlarım. Hocamız örnek video ve figürler izletti ancak önemli olan o figürleri birebir yapmak değil, özgün hareketlerle beden, mekan ve boşluk ilişkisini kurabilmek. Ayrıca videoda temel tasarım prensiplerini(vurgu, hareket, hiyerarşi, denge, örüntü, orantı, uyum, kontrast..) kullanmamız gerekecek. Garip bir ödev olacak gibi duruyor. Doğru/yanlış - mantıklı/saçma diye bir şey yok. Öncelikle aramızda taslak çıkartıp A3 üzerinde neler yapacağımızı konuştuk. Hiçbir şey doğaçlama olmayacak gibi duruyor ancak kafamda soru işaretleri yokta değil. Mekanı yeterince kullandığımızı düşünmüyorum. Bu konu hakkında bir daha konuşsak iyi olacak. Bu arada yazı serimden bir hocama bahsettim. Beni çok motive etti ve desteklediğini söyledi. Zaten sevgili Kıvanç'tan güzel bir destek görüyordum, hocamında desteklemesi ayrıca hoşuma gitti. Bu bir günlük. Benim günlüğüm, tabi ki de duygu içerecek. Duygularımı saklayacak değilim ya :))
2.2
Çarşambayıda iyi kötü bitirdik. 3 dakikalık bir videoyu çekebilmek için 2-3 gündür boş vakitlerimizde arkadaşlar ile kampüsteki festival alanında toplanıp figürler sergiliyoruz. Çalışmamız esnasında sürekli bir şeyler değişip durdu. Mekan değişti, figürler değişti, kamerayı tutan arkadaş değişti.. En sonunda ödevi bitirebildik. Gruptan birkaç arkadaş, ödev için istenen posteride hazırladılar. Video ödevi teslimi yarın.
Öğleden sonra "Graph Communication" dersi için verilen ödevleri teslim ettik. Ödevler neydi? Dışarı çık -> kendine bir çerçeve belirle -> bu çerçevede bir arkadaşın olsun ve bir A3 kağıdına onun yüzünü çiz. Başka bir A3te ise aynı düzende bir sandalye çiz.
Hocamız kendisini iyi dinlemediğimizi ve ödevi tam olarak anlamadığımızı söyledi. Haklıydıda. Panoya örnek olsun diye 15-20 tane hatalı ödev asıldı. Birçoğunun eksiği, özellikle istenen arkaplanın olmamasıydı. Çizdiğimiz yüzün arkaplanı ya da sandalyenin arkaplanı boş olmamalıydı. Birçok kişi bu detayı atlamış. Bende atladım. Bir diğer eksik ise dışarı çıkıp gerçek bir yüzü ve sandalyeyi çizmememizdi. Yine birçoğumuz ya telefondan bir fotoğrafa bakarak çizmiş ya da aklından bir şeyler çizmiş. Ölmüş ya da halen yaşayan ünlüleri çizenler bile vardı ki kendilerini çok çabuk ele verdiler. Sanıyorum ki başlangıçta verilen bu ödevlerin amacı, not alacağımız ödevlere başlamadan önce bizlere fakülte disiplin ve düzenine alıştırmak. Bu şekilde düşünmemin sebebi hocamızın ödevlerimize not vermemesi, sürekli kendisini tam olarak dinlemediğimizi söylemesi ve ödevi eksiksiz yapmamızı istemesiydi.
Dersin ilerleyen saatlerinde 8-10 kişilik gruplar halinde masanın ortasında duran elma kurularını A3 boyutundaki kağıda çizdik. Burada yaptığımız en büyük hata ise alanı yeterince kullanmamamızdı.
Bir diğer A3'e ise kömür kalemi ile ortaya konmuş taşı çizdik. Bu sefer tekrar tekrar hatırlattı hoca. "A3'ü sınırlarına kadar kullanın. Küçük olmasın. Büyük çizin. Alanınızı iyi değerlendirin". Bu uyarı sonuç vermişti. Çizimlerde gözle görülür derecede bir büyüme vardı. Bu arada kömür kalemini kullanırken kağıdı temiz tutmak çok zor. Dokunduğu her yere bulaşıyor...
2.3
Sabahtan tüm mimarlık ve şehir bölge planlama(ş.b.p) öğrencileri seramik atölyesinden devşirme sınıfta toplandık. Hep birlikte 3'er dakikalık videolarımızı izledik. Aralarında çok komik olanlarda vardı çok garip olanlarda. Sanırım bizim video garip olanlardan birisiydi. Yakın çevremden en çok aldığım soru 'siz ayin mi yapıyorsunuz?' oldu. Maalesef videoyu paylaşamıyorum zaten paylaşmazsam sizin hayrınıza olacak gibi :D. Videoyu tarif etmek amaçlı hazırlanan poster kritik alırken notlar tuttum. Posterimizdeki ölçek bozuklukları eleştiri aldı. Posterde uzun cümleler yerine daha çok anahtar kelimeler kullanmamız gerektiğini söylediler. Video için ise; mekanı yeterince tanımlamadığımızı tabi bunun için önce mekanın fiziksel özelliklerinin iyi bilinmesini gerektiğini söyledi hocalarımız. Sema hocanın söylediği gibi bu ödev eğlenceli bir anı olarak kalacak. Bu arada bu ödevin gruptaki arkadaşlar ile kaynaşmak için çok başarılı bir ödev olduğunu düşünüyorum. Birlikte saçmaladık, güldük, eğlendik ve aramızda güzel bir bağ kurduk. En önemliside bu zaten.
2.4
Pazar. Birkaç arkadaşla stüdyo 101de toplaşıp taş eskizi çizdik. Son "Graph Communication" dersinde A3 kağıdına çizdiğimiz taşı bu sefer 50x70 boyutundaki kağıda tekrar çizdik. Hocamız "Büyük çizin, kağıdın sınırlarını görün. Büyük!" dediği için bende olabildiğince taşı büyük çizmeye çalıştım. Çizime 3b ve 4b dereceli kalemler ile başladım sonra kömür kalemini kullandım. Sahi dokunduğu her yere bulaşan kömür kalemi can sıkmaya devam ediyor..
Pazartesi için hocalar her birimizden belirledikleri birer meyve/sebze getirmemizi istedi. Şansıma sarımsak çıktı. Çizmek için iyi bir argüman olsa da kesince aynı şeyi düşünecek miyim emin olamadım. Bakalım bu meyve ve sebzeler ile neler yapacağız. Ben bu gece bir tane sarımsak eskizi çizdim. Çok başarılı olmadı ancak elimden geldiğince karaladım. Sizde çizin, bol bol karalayın, severek yapıyorsanız sonuç çokta önemli değil.
Comments